0472 216 20 35 Faks: 0472 215 42 29/6101 iif@agri.edu.tr

İslami İlimler Fakültesi

‘Ramazan’ın Manevi İkliminden İstifade Yolları’ Konulu Konferansı Düzenlendi


Fakültemizde  ‘Ramazan’ın Manevi İkliminden İstifade Yolları’ Konulu Konferansı Düzenlendi
Fakültemiz Dekanlığı tarafından İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. AdemYERİNDE’ninkatılımlarıyla “Ramazan’ın Manevi İkliminden İstifade Yolları” konulu konferansı düzenlendi. Fakültemiz Konferans Salonunda gerçekleşen programa akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.

“Ramazan, kötülük duygularının hafiflediği, hayır ve iyilik duygularının kabardığı aydır. Rahmet ve mağfiret pınarlarının aktığı bu mübarek ayı, hayatımızın son Ramazan’ı imiş gibi değerlendirmeli; onu gaflet ve dalgınlıkla geçirmemeliyiz.Ramazan ayı Rabbimize nafile ibadetlerle yakın olacağımız iyi bir zaman, güzel bir fırsattır. Ramazan ayı, nefis muhasebesi yapacağımız, zihin ve kalbimizi arındıracağımız aynı mefkûreyle tek Allah’a kulluk duygularımızı ifade edeceğimiz, gönüllerimizi kardeşlik duygularıyla süsleyeceğimiz yüce bir aydır.”  sözleriyle konuşmasına başlayan Prof. Dr. Adem YERİNDE konuşmasını şu şekilde sürdürdü; “Ramazan’ı müstesna kılan değerler vardır. Bunları şu ana başlıklar altında sıralayabiliriz: 1. Hidayet rehberi Kur'ân-ı Kerim Ramazan ayında inmiştir. 2.Bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesi Ramazan ayında gizlidir. 3. Ramazan ayı, İslam’ın temel ibadetlerinden oruca tahsis edilmiştir. 4.Teravih namazı kılınır.5. Fıtır sadakası verilir.”Konferansını  Ramazan’ı müstesna kılan bu değerleri tek tek açıklayarak sürdüren Prof. YERİNDE, Gazzâlî’ye göre orucun üç mertebesi vardır. “Bunlar:
1. Avamın orucu. İştah ve şehvet duyulan nesnelerden mahrum kalmaktır. Orucun asgari şartlardır.
2. Havâssın orucu. Ek olarak dili, gözü, kulağı ve sair organları da günah işlemekten alıkoymaktır. Bu Salihlerin orucudur.
                «Nice oruç tutanlar vardır ki, oruçtan nasipleri sadece açlık ve susuzluktur”.
                “Kim yalan söylemeyi, yalanla iş yapmayı bırakmazsa, Allah’ın onun yemesini, içmesini terk etmesine ihtiyacı yoktur.»
3. Ehassü’l-havâssın orucu. Kalbi, bütün dünyevî düşünce ve kaygılardan arındırarak bütün benlikle yüce Allah’a yönelmektir. Mukarrebinin orucudur.”  dedi.
 
Konuşmasının son bölümünde orucun; dini,terbiyevî, içtimaî, sıhhî yönden faydalarına yer veren Prof. Dr. Adem YERİNDE , “Oruç ibadetinin sayısız dinî, terbiyevî, içtimaî ve sıhhî faydaları vardır. Bunları kısaca şu şekilde özetleye biliriz: Her şeyden önce Allah’ın rızasını kazanmaya vesiledir. Oruç ile aç kalan insan tokluğun değerini anlar ve sahip olduğu nimetlerden dolayı yüce Allah’a şükreder. Sahip olduğu malın değerini bilir ve aç kalmamak için malını israf etmeden korumaya çalışır. İnsan hayatını disiplin altına alır. İradeyi eğitir, güçlendirir.Nefsi terbiye eder. Vicdanı ustaca geliştirir. İnsana Allah’a imanın, ilâhî sevginin hazzını tattırır. Yüce Allah’ın koruma ve gözetimi altında olma şuuru verir. Haram ve şüpheli şeylerden uzak tutar. Kul hakkını korumayı öğretir. İnsana açlık ve susuzluğa tahammül gücü verir, sabrı öğretir.Oruç insanın nefsî isteklerini kırar, nefsin azmasını önler, ona uysal ve itaatkâr olmayı aşılar. Oruç, toplumdaki dertlerin ve sıkıntıların paylaşılmasını, fakirin, yoksulun, yetimin, kimsesizin yardımcısı olmayı, toplumun derdi ile dertlenmeyi, kaynaşıp bütünleşmeyi, sosyal adaleti sağlamayı, akan gözyaşlarını dindirmeyi ve açık bir biçimde Allah’a kul olmayı aşılar. Oruç, belirli ve yeterli bir süre insan vücudunu yemekten, içmekten, sigara ve benzeri uyarıcılardan koruyan ve dinlendiren bir perhizdir. Bu, tıbbın da onayladığı bir husustur. Orucun bu sıhhî faydaları bulunmakla birlikte Müslüman bir perhiz ve rejim olduğu için değil; aksine yalnız Yüce Allah’ın emri olduğu ve Yüce Allah’a karşı kulluk vazifesini yerine getirmek düşüncesiyle oruç tutar.” diyerek sözlerini tamamladı.


 

Haberin Fotoğafları