0472 216 20 35 Faks: 0472 215 42 29/6101 iif@agri.edu.tr

İslami İlimler Fakültesi

5. ULUSLARARASI AHMED-İ HÂNÎ SEMPOZYUMU “BÜTÜN YÖNLERİYLE MEHMET AKİF ERSOY ve İSTİKLAL MARŞI” SONUÇ BİLDİRGESİ


AİÇÜ Rektörlüğünün himayesinde ve İslami İlimler Fakültesinin organizasyonunda, tehlikeli boyutlarda varlığını sürdüren pandemi sebebiyle çevrimiçi olarak gerçekleştirilen, “Bütün Yönleriyle Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı” temalı 5. Uluslararası Ahmed-i Hânî Sempozyumu önemli bir sorun yaşanmadan tamamlanmıştır.

Ülkeler ve milletler zaman zaman büyük meydan okumalar ile karşı karşıya kalabilir ve bir varoluş mücadelesi içine girebilirler. Böylesi durumlarda sıkıntıya düşen milletin tarih hafızası, birlik mayası ve şuuru onun ayakta kalabilmesinin en büyük teminatı olarak görülür. Kur'ân-ı Kerîm bize tarihten bahsederken “hak ediş” olgusu üzerine aşırı vurgu yapar. Eğer bir toplum ve onun oluşturduğu yönetim ve devlet artık temel değerleri koruyamıyor ve ayakta kalmayı hak etmiyor ise yıkılır, yerine başka bir devlet ve yeni bir toplum yapısı geçer.

Gerek dar anlamda Anadolu gerekse geniş anlamda Asya ve Ortadoğu tarih boyunca bunun pek çok örneğini görmüştür. Bu gibi durumlarda bazı şahsiyetler veya topluluklar toplumları alıp belli bir yere getirmeye ve yeni bir toplum yapısı oluşturmaya muvaffak olurlar.

Osmanlının son günleri geniş Osmanlı coğrafyasında yaşayan her soy ve ırktan, her türden insanın yaşadığı dramlara ve acılara şahit olmuştur. Göz göre göre yıkılma sürecine giren Osmanlı coğrafyası gönlü din, vatan ve millet sevgisi ile dolu olan evlatlarının acı çekmelerine tanıklık etmiştir.

İşte bu süreci bütün veçheleriyle ve işin merkezinde yaşayarak gören büyük şair ve mütefekkir Mehmet Âkif ERSOY (1873-1936) yaşadıklarını ve hissettiklerini adeta ciğerinden kalemine kan çekerek satırlarına aktarmış ve bunları bizlere miras bırakmıştır. Onun şiirlerinde ve nesirlerinde coşkulu bir dili; hak, hukuk ve adaletin güçlü anlatısını, çözüm önerilerini ve derin iç çekişlerini görmekteyiz.

Osmanlı’nın son günlerini yaşadığı Anadolu’da yeni bir canlanmanın başladığı hatta Ankara’da yeni bir meclisin oluştuğu 1920 sonrasında bu yeni devlet için verilen istiklal mücadelesini en güzel bir biçimde anlatacak bir marş, bir istiklal marşı ihtiyacı doğmuş ve bir yarışma tertip edilmişti. Konulan ödül sebebiyle yarışmaya girmeyen Mehmet Akif’in bu marşı en iyi yazacak kişi olduğunu bilenler onu buna ikna edince, ortaya 100 yıldır dillerden düşmeyen İSTİKLAL MARŞI çıkmıştır.

Vatan sınırları içinde şanlı bayrağın altında bu marşı söyleyen ve dinleyen her bir fert âdeta varoluşunu ve var kalacağını yüksek bir sesle tüm insanlara korkusuzca haykırmakta ve gözleri dolmaktadır.

İstiklal Marşı’nın TBMM tarafından 12 Mart 1921'de kabulü üzerinden 100 sene geçince, Türkiye Büyük Millet Meclisi 2021 yılını “İstiklal Marşı Yılı” ilan etmiş, Cumhurbaşkanlığı da bir genelgeyle bu yılın “Mehmet Akif ve İstiklal Marşı Yılı” olarak çeşitli etkinliklerle kutlanmasını önererek her kurum ve kuruluşu bu yıl için bir katkı vermeye çağırmıştır. Bu anlamlı çağrıya kulak veren Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörlüğü Ağrı’da geleneksel hale gelen Uluslararası Ahmed-i Hânî Sempozyumlarının beşincisini bu konuya hasrederek başlığı “Bütün Yönleriyle Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı” şeklinde ilan etmiştir. Böylesi önemli bir konu nerede işlenirse işlensin çok fazla isteklisi olacağı aşikârdır. Salgın şartları sebebiyle internet üzerinden çevrimiçi olarak yapılması kararlaştırılan sempozyum sanal alemin birtakım olumsuzlukları ile birlikte icra edilmiş olmakla birlikte 30 bildirinin sunumu gerçekleştirilerek başarı ile neticelenmiştir.

1 Ekim 2021 Cuma günü gerçekleştirilen sempozyum sabahı saat 10:00’da açılış konuşmaları ile başladı. Takdim konuşmasını Düzenleme Kurulu adına İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem YERİNDE yaptı. Konuşmasında sempozyumun bu yılki temasının hangi saiklerle belirlendiği hakkında ayrıntılı bilgi verdi. Ayrıca bildirilerin takdim edileceği oturumların ana başlıklarına işaret edip ardından sempozyumun tertip ve icrasında emeği geçenlere, katkı sunanlara ve hazirûna teşekkür ederek konuşmasını tamamladı.

Sonra Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik KARABULUT bir konuşma yaptılar. Konuşmasında Mehmet Akif’in düşünce dünyasına, istiklal mücadelesine ve hayat felsefesine, mütefekkir, alim, vatanperver, edip, şair, muallim ve vaiz gibi çok yönlü kişiliğine, Asım’ın Nesli diye tabir ettiği kutlu nesli yetiştirme mücadelesine değindi. Ayrıca üniversitelerinin yıl içerisinde icra ettiği ve edeceği uluslararası sempozyum etkinlikleri hakkında bilgi verdi.

Öğleden sonra saat 14:00’de oturumlara geçildi.

14:00-15:15 arasında icra edilen Birinci Tur Oturumlarında üç oturuma yer verilmiştir.

Prof. Dr. Adem YERİNDE tarafından yönetilen 1. Oturum’da “Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı” başlığı altında 4 bildiri sunuldu.

Bildirilerde ağırlıklı olarak İstiklal Marşı’nın öneminden, tarihsel serüveninden, hukukî durumundan ve dinî ve millî değerlerle işlenmiş muhtevasından bahsedildi. Ayrıca İstiklal Marşı’nın yazıldığı şartlar ile o şartlarla uyumlu içeriği ve sanatkarane üslubu yönünden tekrar yazılamayacağı, hukuken de yerine bir başkası ikame edilemeyeceği ifade edildi.

Prof. Dr. İsa ÇELİK’im moderatörlüğünde icra edilen 2. Oturum’da Mehmet Akif Ersoy ve Disipliner Çeşitlilik” başlığı altında da 4 bildiri yer aldı.

Bildirilerde Mehmet Akif Ersoy’un Tefsir, Kelam, Tasavvuf ve Eğitim alanlarıyla olan ilişkisi ve bu alanlara katkısından söz edildi.

Mehmet Akif Ersoy’da Millet ve Ümmet Bilinci” olarak belirlenen ve Prof. Dr. Recep ARDOĞAN’ın moderatör ve konuşmacı olduğu 3. Oturum’da da toplam dört bildiri sunuldu. Mehmet Akif’in Millet ve Ümmet bilincinin ele alındığı bildirilerin yanı sıra Sempoyumun üst başlığında ismi geçen Ahmed-i Hânî’ye dair de bir bildiri sunuldu.

15:30-16:45 arasındaki icra edilen İkinci Tur Oturumlarda ise 4 oturuma yer verilmiştir.

Mehmet Akif Ersoy’un Şiirlerinin Yöntem ve İçerik Bakımından Analizleri” üst başlıklı 1. Oturum’u yöneten Prof. Dr. Abdulhamit BİRIŞIK aynı zamanda Âkif’in kendisinden sitayişle bahsettiği Rahmetullah Hindi Efendi hakkında bir bildiri sundu. Diğer dört bildiriden ikisinde Ahmed-i Hânî ile Mehmet Âkif’in farklı açılardan mukayesesi yapılırken, diğer ikisinde ağırlıklı olarak Akif’in iki ayrı çalışması üzerinde duruldu.

Mehmet Akif Ersoy ve Diğer Şair, Yazar, Mütefekkirler başlıklı 2. Oturumda 5 bildiri sunuldu. Doç. Dr. Mehmet TEYFUR’un moderatör olduğu oturumda bildiri sahiplerinden üçü orta Asya ülkelerini temsilen sempozyumda yer almışlardır.

Bu oturumda Ahmed Cavad ve Muhammed Hadi gibi Âkif’in muasırı birçok şair ve ilim adamını tanıma imkânı doğdu. Ayrıca bildirilerde Kâzım Karabekir Paşa’dan, Hilmi Ziya Ülken’den ve Ziya Gökalp’tan da bahsedildi.

Prof. Dr. Ahmet ERKOL moderatörlüğünde yürütülen “Mehmet Akif’te Toplum ve Toplumsal Meseleler” başlıklı 3. Oturumda ise 4 bildiri yer aldı.

Kader, ahiret inancı, kadın ve yabancılaşma, toplum düzeni ve gençler gibi konuların Mehmet Âkif ekseninde tartışıldığı oturumda bir de mesleği tabiplik olan bir ilim adamı yer aldı.

Doç. Dr. Zeki TAN’ın moderatör olduğu 4. Oturum için “Mehmet Akif’te Dil ve Din Meseleleri” başlığı tercih edilmiştir.

Burada sunulan 4 bildiride Mehmet Akif’in çeşitli dil ve din konuları hakkındaki görüşlerine yer verildi. Bunlar arasında Safahat’ta yer alan serlevha ayetleri konu alan bir bildiri de bulunmaktadır.

Mehmed Âkif ERSOY’u ve onun şaheser şiiri İstiklal Marşı’nı konu alan bu sempozyum göstermiştir ki zor zamanlarda ortaya çıkan bir kişi toplumun gözü, kulağı, hafızası, hissiyatı ve dili olabilmekte, ondan geriye kalanlar iyi incelendiğinde toplumun geleceği için çok önemli dersler çıkarılabilmektedir. Mehmet Âkif Ersoy tam da böyle bir şahsiyettir. Bildiriler bize onun samimiyetini, dindarlığını, vatanseverliğini, çalışkanlığını, üretkenliğini, hakşinaslığını, yanlış karşısındaki metanetini, vatan savunmasındaki cesaretini, hakkı haykırmadaki korkusuzluğunu ve şahsi konulardaki sessizliğini, kanaatkârlığını ve sanatkârlığını açıkça göstermiştir.

Mehmet Âkif'in fikirleri sadece ülkemiz için değil aynı zamanda Müslümanların var olduğu geniş coğrafyalar için de birer deniz feneri ve yol pusulasıdır. Bunun için onun iyi okunmasına, yeniden keşfedilmesine, hakkında derin araştırmalar yapılmasına ihtiyaç vardır. Maalesef Mehmet Âkif bir süre hak ettiği iyi muameleyi görememiş hatta çok acılar çekmiş olsa da o bunu hiçbir zaman problem etmemiş ve milletine küsmemiştir.

Sempozyum bize aynı zamanda çok büyük insanların bazı hatalarının ve yanlışlarının da olabileceğini göstermiştir. Mehmet Akif’in, bizzat kendisinin de hayıflandığı en önemli hatası belki de devletin yıkılmaması için dişi ve tırnağı ile devlete sahip çıkmaya çalışan Sultan II. Abdülhamid’e karşı olan tavrı ve ağır sözleridir. Ama bu da yine onun vatan sevgisi ve millet aşkının bir sonucu olsa gerektir.

Sempozyumda yukarıda da bahsedildiği gibi Mehmet Âkif ERSOY ve İstiklal Marşı ile ilgili önemli pek çok konu dile getirilmiş ise de bu hususlar daha pek çok toplantıda ele alınıp değerlendirilebilir/değerlendirilmelidir.

Son olarak sempozyumun düzenlenmesinde ve başarılı bir şekilde icra edilmesinde emeği geçen, başta Sayın Rektörümüz olmak üzere AİÇÜ’sinin bütün idarî ve akademik personeline, Bilgi İşlem Daire Başkanlığı ve Uzaktan Eğitim Merkezi’nin yönetici ve çalışanlarına, İslami İlimler Fakültesi idari ve akademik personeline, Düzenleme Kurulu üyelerine, değişik üniversite ve araştırma merkezlerinden bildirileriyle sempozyuma katkı veren değerli bilim insanlarına ve katılımcılara bir kere daha şükranlarımızı arz eder, saygılar sunarız.

5. Uluslararası Ahmed-i Hânî Sempozyumu Düzenleme Kurulu

Haberin Fotoğafları