15 Mart 2019 günü Yeni Zelanda''nın Christchurch kasabasında eş zamanlı iki camiye düzenlenen silahlı saldırıda; cuma namazını ifa etmek üzere bir araya gelen Müslüman vatandaşların ibadet esnasında silahla taranması üzerine, 49 masum insan şehit edilmiş 20'si ağır olmak üzere 40 kişi de yaralanmıştır.
Teröristlerin olay sonrasında sosyal medya üzerinden yayınladıkları 74 sayfalık metnin içeriği ise, olayın ne kadar planlı ve kapsamlı olduğunu kanıtlayan başka bir vahşet örneğidir.
Ulusal ve uluslararası bütün kurumlar terörün dinine, ırkına ve milletine bakılmaksızın onun bir insanlık suçu olduğunu kabul etmek zorundadır.
Son yıllarda Batı ve ABD başta olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinde bazı medya organları ve kurumlar tarafından desteklenen terör örgütlerinin eylemleri her geçen gün artması hoş görü ile karşılanamaz.
Semavi dinlerin kutsal olarak kabul ettiği insan hayatı, artık teröre hedef seçilmemelidir. Bu itibarla dünyanın neresinde olursa olsun savunmasız, mazlum ve çaresiz insanlara yönelik yapılan her türlü terör ve şiddeti kınamak insanlığın ortak paydası olarak değerlendirilmelidir.
Bu vesile ile Yeni Zelanda'da camide ve ibadet esnasında işlenen bu hain ve menfur terör eylemine karşı; vicdan ve acıma duyguları körelmeyen uluslararası, siyasi, askeri, idari ve sivil kuruluşlara mensup bütün yetkililerin ortak bir sorumlulukla hareket etmek zorunda olduklarını bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.
Biz İlahiyat ve İslami İlimler Fakültelerinin dekanları, öğretim elemanları ve öğrencileri olarak aziz milletimizle birlikte bu vahşi cinayeti işleyenleri, onlara arka planda cesaret veren her türlü düşünce ve akımları şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz.
Menfur olayda şehit olanlara Allah'tan rahmet, yaralılara da Yüce Allah'tan şifalar diliyoruz. Komuoyuna saygıyla duyurulur. 16 Mart 2019
İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri Dekanlar Konseyi