0472 216 20 35 Faks: 0472 215 42 29/6101 iif@agri.edu.tr

İslami İlimler Fakültesi

II. ULUSLARARASI İSLAMİ VE İNSANİ ARAŞTIRMALAR SEMPOZYUMUMUZ TAMAMLANDI

II. ULUSLARARASI İSLAMİ VE İNSANİ ARAŞTIRMALAR SEMPOZYUMUMUZ TAMAMLANDI

Üniversitemiz İslami İlimler Fakültesi ve Irak İmâm-ı Âzam Fakültesi iş birliğiyle düzenlenen II. Uluslararası İslami ve İnsani Araştırmalar Sempozyumu (İSMİNAR) 4-5 Ekim 2022 tarihlerinde çevrimiçi olarak Üniversitemiz Selçuklu Konferans salonunda gerçekleştirildi. İslam ülkeleri başta olmak üzere tüm dünya üniversiteleri ve araştırma merkezlerinde sosyal bilimler alanına giren hemen her türlü konuyu kapsayacak şekilde geniş tutulan sempozyumda, 9 farklı ülkeden 50’nin üzerinde bilim insanı 40’tan fazla bildiri sundu.

Sempozyumun açılış oturumuna Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik KARABULUT, Bağdat Sünni Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı, Üniversitemiz İslami İlimler Fakültesi ve İmâm-ı Âzam Fakültesi dekanları ile çok sayıda araştırmacı, akademisyen ve öğrenci katıldı.

Sempozyumun açılışında konuşan Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik KARABULUT, “Kopernik Devrimiyle başlayan Modern Bilimin gelişimi Endüstri Devrim’lerinin gerçekleşmesine temel oluşturmuştur. Endüstri devrimleriyle başlayan süreç, bugün, Endüstri 4.0 olarak enformasyon ve iletişim teknolojilerinin gelişmesi, akıllı telefonlar, akıllı evler, biyoteknoloji, nanoteknoloji, yapay zeka, robotik ve sosyal ağların oluşumuyla yeni bir boyuta girmiştir. Yaşamakta olduğumuz bu dönüşümü sadece teknik açıdan değil, tarihsel, siyasal, sosyolojik, kültürel, etik ve felsefi yönleriyle de ele almak büyük bir önem kazanmıştır. Bu noktada İslami değerler ışığında olaylara bakma hassasiyeti çok önemlidir. Küresel dünyada bu teknoloji çağında bilim etiği, bilim ahlakı gibi kavramlar çok daha büyük önem kazanmıştır. Bizler Müslüman olarak bilim ahlakını şiar edinerek çok çalışmamız gerektiğinin de farkında olmalıyız” diye konuştu.

“Bilimin Sevgi ile Bütünleştiği” ve “Doğudan Yükselen Işık” parolasıyla her geçen gün bilimsel ve akademik çalışmalara hız verdiklerini belirten Prof. Dr. KARABULUT, “Üniversitemiz İslami İlimler Fakültesi ile Irak Sunni Vakfı İmâm-ı Âzam Fakültesi işbirliğiyle ikincisini düzenlediğimiz Uluslararası İslami ve İnsani Sempozyumu ümmet olarak bilimsel sıçramamıza vesile olmasını diliyor, konferansımızın hazırlık çalışmalarını özveri ile yürüten başta dekanlarımız olmak üzere tüm düzenleme kurulu üyeleri ve sekretarya çalışanlarına, konferansımıza teşrif eden tüm konuşmacılara katkı ve katılımlarından dolayı teşekkür ediyorum. Ayrıca Sunni Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanına da şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. 

Konferansta konuşan İmâm-ı Âzam Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Miş’ân Muhyî Alvan EL HAZRECİ, “Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi ile işbirliği içerisinde bütün dünya üniversiteleri ve araştırma merkezlerinde Temel İslam Bilimleri ve Sosyal Bilimler sahasında Türkçe, Kürtçe, Arapça ve İngilizce dillerinde yapılmış her türden araştırmayı kapsayacak şekilde geniş yürüttüğümüz sempozyumun hayırlara vesile olmasını diliyor, araştırmacıları ve katılımcılara iyi bir sunum geçirmelerini diliyorum.” dedi.

Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı ve İslami İlimler Fakültemiz Dekanı Prof. Dr. Adem YERİNDE “Fakültemiz ve Irak İmâm-ı Âzam Fakültesi’nin ortak organizasyonumda düzenlenen ve 9 farklı ülkeden 50’den fazla bilim insanının bildiri sunduğu 2. Uluslararası İslâmî ve İnsanî Araştırmalar Sempozyumu’nun konusu geniş tutularak bu yıl İslami ve insani araştırmalara dair özgün bilimsel çalışmalar yapan bilim insanlarının çalışmalarının dünya milletlerine duyurulacağı bir platform vazifesi görmesi amaçlanmıştır. Bu vazifenin gerçekleştirilmesinde emeği geçen başta Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Abdulhalik KARABULUT ve Irak Sünni Vakıf Divanı Başkanı olmak üzere Üniversitemiz ve Irak İmâm-ı Âzam Fakültesi’sinin bütün idarî ve akademik personeline, düzenleme kurulu üyelerine ve değişik ülkelerden bilimsel bildirileriyle sempozyuma katkı veren değerli bilim insanlarına ve katılımcılara şükranlarımı arz eder, saygılar sunarım.” diye konuştu.

İlk gün gerçekleştirilen açılış oturumundan sonra sempozyumun diğer oturumlarına çevrimiçi olarak devam edildi. Sempozyumun birinci tur oturumları “Kur’an ve Tefsir Araştırmaları”, ikinci tur oturumları “Hadis Araştırmaları”, üçüncü tur oturumları “İslâm Hukuku Araştırmaları”, dördüncü tur oturumları “Din, Ahlâk, Felsefe, Mezhepler, Fikrî Ekoller, Dil ve Edebiyata Dair Çalışmalar” alanlarında sunulan bildirilerle tamamlandı.

Kapanış oturumunda ise oturum başkanı Fakültemiz Dekanı Prof. Dr. Adem YERİNDE ve İmâm-ı Âzam Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şâkir Mahmûd Hüseyin birer konuşma yaptılar.

Sempozyum sonunda yayınlanan sonuç bildirgesinde ise sunumlara bağlı olarak şu neticelere varılmıştır:

1. Sosyal hayatta baş döndürücü bir hızla gelişen değişimlere paralel olarak İslam araştırmaları da temel ilkeleri ve kurallarından kopmadan genişletilerek geliştirilmeli, dini kurumlar, araştırma merkezleri ve eğitim kurumları, muasır beşeri bilimlerle İslam kültür mirasını irtibatlandırarak bu kadim kültür mirasını çağdaş bir dille asrın idrakine sunmalıdır. Objektif kriterlere göre istikamet üzere geliştirilen beşeri bilimler ile İslami ilimler arasındaki uyum ve tevafuk pekiştirilmelidir. Zira her iki bilgi türü de aynı kaynaktan beslenmekte ve aynı gayeye hizmet etmektedir.

2. Yüce Allah’ın insanlığa gönderdiği son vahiy olan Kur’ân-ı Kerîmin tefsir ve kıratına dair çalışmalar bilimsel bir titizlikle devam ettirilmeli, kendisine mahsus bir îcâz üzere nazil Kur’an’ın benzerinin getirilemeyişi, söz dağarcığının zenginliği, muktezâyı hâle göre ifadelerin seçkinliği, evrensel olması yönünden bütün zamana ve mekâna hitap etmesi gibi hususiyetleri tebarüz ettirilmelidir.

3. Allah’ın kelamını açıklayan Sünnet-i Nebevi alanındaki araştırmalar titizlikle sürdürülmeli, Hz. Peygamber’in (sav) söz, uygulama ve onaylarını taşıyan Hadis külliyatının mevsukiyeti bilimsel temellerde pekiştirilmelidir. Zira Kur’an hakkında ileri sürülen şüphe, itiraz ve tenkitlerin giderilmesi zarureti bulunduğu gibi Sünnet konusunda da zuhur eden merak, şüphe ve tenkitlerin izalesi zarureti vardır.

4. Özellikle sanal alemde ve sosyal medyada bilimsel araştırma platformları merkezleri açarak dinin iki temel kaynağı olan Kur’an ve Sünnet, etrafında uyandırılan kuşku ve şüphelere karşı savunulmalı, Müslüman zihinler fikri kirliliğe ve ideolojik şüphelere karşı korunmalıdır.

5. Medeniyet imkanların geliştirilmesi maksadıyla insanlığın zihinsel, bilişsel ve mesleki birikimleri ve potansiyellerinden insanlığın yararına istifade edilmelidir.

6. Günümüz küresel ekonomide e-ticaret aracılığıyla mobil alışverişin kullanımı gittikçe önem kazanmakta, toplumun kahir ekseriyeti, mal ve hizmet satın alımını dijital kaynaklardan yapmaktadır. Bu çerçevede İslam Hukukçuları tarafından bilimsel araştırmalar yapılarak çağımızın yaygınlaşan e-ticaret konusunda ihtiyaçlara cevap verecek çalışmaları yapması, Müslümanların helal-haram ölçüsüne riayet ederek gönül rahatlığıyla e-ticaret yapmalarının önünü açacak çözümler bulunmalıdır.

7. Sahabe ve tâbiînin hayatında bir zühd hareketi olarak başlamış İslâm tasavvufu, zamanla derin bir felsefi akıma ve İslâm’ın boyasıyla boyanmış yeni bir tür marifete dönüşmüştür. Gelecek nesillerin geçmiş kültür mirasından kopuşunu engellemek ve geleceğe daha zengin bir miras bırakmak amacıyla tasavvuf ve ahlak araştırmalarının geliştirilmesi İslam ümmetinin ortak manevi vicdanının vurgulanması, ilmi müktesebatımızın yanında irfan geleneğimizin de yeterli düzeyde tanıtılması büyük önem arz etmektedir.

8. Başta ateizm, deizm, agnostisizm, nihilizm olmak üzere özellikleri gençler nezdinde ilgi uyandıran bazı inkârcı akımlar hakkında yeterince araştırma ve açıklama yapıldığı söylenemez. Bu bağlamda çağdaş inkarcı akımlara dönük de yeterli bilimsel çalışmalar yapılarak genç jenerasyonun zihninde uyanabilecek şüphe ve meraklar anladıkları bir dille izale edilmeye çalışılmalıdır.

9. Allah inancı, peygamberlik, vahiy, mucize, Kur’an kıssaları, hadis ilminin aktüalite ile ilişkisi, yine tarihsellik, sembolik dil, Kur’an vahyinin ve hitabının evrenselliği gibi konuların da makasıd ilmi açısından yeniden değerlendirilerek modern insanın bu konulara ilişkin zihninde oluşan istifhamlara cevap verilmeli, çağımız sosyal, düşünsel, dinî ve fıkhî sorunları konusunda ufuk açıcı fikirler geliştirilmeli, çözüm yolları önerilmelidir.

10. İslam dünyasında sahabe, peygamber eşleri ve ehl-i beyt kavramları çerçevesinde oluşmuş mezhebî ve siyasî ihtilafların yeniden gözden geçirilip ümmetin birlik ve beraberliğini esas alan, İslam dünyasının tarihi dinamiklerini ötelemeyen, bize kadar ulaşmış bilimsel ve dinî mirasımızda katkısı bulunan geçmiş nesillerin tecrübesini gelecek nesillere sağlam bir şekilde aktarmayı amaçlayan bir tavır geliştirmelidir. Bu konuda ifrat ve tefrit tavırları karşısında istikamet ve vasat yolu teşvik edilmelidir.

11. Önümüzdeki yıllarda da yeni ve güncel temavlarla bu tür bilimsel etkinlikler ve işbirlikleri devam ettirilmelidir.

İslami İlimler Fakültesi


Haberin Fotoğafları