25. İlâhiyat ve İslâmî İlimler Fakülteleri Dekanlar Toplantısı
25. İlâhiyat ve İslamî İlimler Fakülteleri Dekanlar Toplantısı, Trabzon Üniversitesi
İlâhiyat Fakültesi ev sahipliğinde Karadeniz Teknik Üniversitesi Prof. Dr. Osman
Turan Kültür ve Kongre Merkezi’nde 3-4 Mayıs 2019 tarihlerinde 75 dekan ve
MEB Din Öğretimi Genel Müdürü’nün katılımıyla gerçekleştirilmiştir.
İki gün boyunca devam eden toplantıda, İlâhiyat eğitim-öğretimi ile ilgili önemli
sorunlar üzerinde durulmuş, bu sorunların çözümünde öncelikle YÖK, Milli Eğitim
Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında yakın işbirliği ve koordinasyonun
önemine ve gereğine dikkat çekilmiş, ülkemizdeki yüksek din eğitim-öğretimini
geliştirmeye ve niteliğini artırmaya yönelik olarak aşağıdaki hususların kamuoyu
ile paylaşılması uygun görülmüştür:
1. Ülkemizdeki yüksek din eğitimi ve öğretimi bağlamında, “İLİTAM”,
“Açıköğretim İlâhiyat” ve “İlâhiyat Öğretimine Sınavsız Geçiş” gibi uygulama ve
talepler, ilahiyat eğitim-öğretiminde kaliteyi olumsuz yönde etkilediği tesbiti
yapılarak, konunun aşağıdaki hususlar doğrultusunda değerlendirilmesinin uygun
olacağı kanaatine varılmıştır:
a. İlâhiyat eğitim-öğretimi, içeriği, özellikleri ve gerekleri itibariyle Açıköğretim
yoluyla eğitim-öğretim yapılmayan/yapılamayan Tıp, Hukuk, Mühendislik ve
Eğitim Fakülteleri gibi lisans programlarından biri olarak değerlendirilmelidir. Bu
nedenle, örgün din eğitim-öğretimi veren İlahiyat vb. fakültelerin mevcut sayıları
ve kontenjanlarının yeterliliği dikkate alınarak, 7141 sayılı kanun kapsamına
girenlerin kazanılmış hakları mahfuz kalmak şartıyla İLİTAM Programı
sonlandırılmalıdır. Çünkü her ilde açılan bir ve bazen birden fazla İlahiyat ve
eşdeğer fakülteler yoluyla ülkemizin yüksek din eğitim-öğretim ihtiyacı yeterince
karşılanmakta olup “İLİTAM”, “Açık Öğretim İlâhiyat” ve “Sınavsız İlahiyat
lisans Programına Geçiş” gibi uygulamalara ihtiyaç bulunmamaktadır. Bu tür
uygulamalar, aynı zamanda kamu vicdanı, adâlet, fırsat eşitliği, sağlıklı ve
güvenilir din eğitimi-öğretimi açısından da ciddi sakıncalar barındırmaktadır.
b. İLİTAM vb. programlar, ilâhiyat eğitim-öğretiminde kaliteyi olumsuz yönde
etkileyen önemli sorunlara yol açtığı halde “Açıköğretim İlahiyat lisans Programı”
açılması, problemleri daha da derinleştirecek bir adım olacaktır. Bunun yerine,
mevcut fakülteleri güçlendirip geliştirerek eğitim-öğretim kalitesini yükseltmeye ve
bilimsel araştırma yeterliliklerini artırmaya yönelik çalışmalar yapmak daha
gerçekçi ve yararlı olacaktır.
2. Yüksek Öğretimde Kalite Süreçleri ile ilgili olarak İlahiyat Akreditasyon
Ajansının kurulup, kurul ve komitelerinin teşekkül etmiş olması takdirle
karşılanmıştır. Bu çerçevede en kısa zamanda YÖKAK Tescil Belgesi alınarak
ajansın ve kurulların faaliyete geçmesi, ayrıca ilahiyat eğitim-öğretimi veren
fakültelerde bu konuda bilgilendirme çalışmaları yapılarak dış değerlendirme ve
akreditasyon süreçlerinin bir an önce başlatılması gerekir.
3. Alan İndeksleri konusunda, İlahiyat Temel Alanı Doçentlik Başvuru ve Atama
Şartları’nda “Uluslararası Alan İndeksleri” sınıflandırması yer almaktadır. İlgili
Yönetmelik’te Alan İndeksleri, “Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı (ÜAK)
tarafından hazırlanıp Yükseköğretim Kurulu’nca onaylanan Doçentlik Başvurusu
için kabul edilen indeksler” olarak tanımlanarak Sağlık Bilimleri Temel Alanı,
Eğitim Bilimleri Temel Alanı ile Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Temel Alanı için
alan indeksleri belirlenmiş olmasına rağmen, İlahiyat Temel Alanı Doçentlik
Başvuru Şartları’nda Alan İndeksleri’nin hangileri olduğu belirtilmemiştir. Bu
nedenle İlahiyat Temel Alanı için de benzer bir indeksin belirlenmesi, Doçentlik
Başvuru sürecinde adaylar ve jüri üyeleri açısından faydalı olacaktır.
4. İlahiyat Alan Dergileri Editörler Çalıştayları’nda geliştirilen “İsnad Atıf Sistemi”
ile ilgili çalışmalar takdirle karşılanmış, desteklenip yaygınlaştırılmasının faydalı
olacağı kanaatine varılmıştır.
5. Üniversitelerimizin atama ve yükseltme kriterlerinde ve doçentlik
başvurularında, “TR Dizini”nde taranan İlahiyat Alan Dergilerinde makale
yayımlamanın daha cazip hale getirilerek bu dizinin teşvik edilmesi, ayrıca
Uluslararası İslâm Araştırmaları İndeksi’ni oluşturma çalışmalarının başlatılması
gerekli görülmüştür.
6. Bu vesile ile, yaklaşan mübarek Ramazan ayının, aziz milletimiz, tüm İslâm
alemi ve insanlık için sağlık, mutluluk, barış, huzur ve bereket getirmesini dilerken;
genelde dinimiz, özelde ilâhiyatlar ve ilâhiyat camiası hakkında haksız ve yersiz
algı ve yargılara yol açabilecek yanlış, mesnetsiz ve tutarsız söylem ve eylemlerden
titizlikle kaçınılması gerektiğini vurgulamak isteriz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Sonuç Bildirgesi PDF Formatı İçin
TIKLAYIN