0472 216 20 35 Faks: 0472 215 42 29/6101 iif@agri.edu.tr

İslami İlimler Fakültesi

“Mevlânâ'nın Düşünce Dünyası ve Anadolu Erenleri” Temalı VII. Uluslararası Ahmed-i Hânî Sempozyumumuz Başarıyla Tamamlandı


Üniversitemizde, İslami İlimler Fakültesi ve Cihannüma Ağrı İl Temsilciliği iş birliği ile düzenlenen “Mevlânâ'nın Düşünce Dünyası ve Anadolu Erenleri” temalı VII. Uluslararası Ahmed-î Hani Sempozyumu başarıyla tamamlandı.

23-24 Kasım 2023 tarihlerinde on dört oturumda gerçekleşen sempozyuma yurt içinden ve yurt dışı ülkelerden yaklaşık yetmiş bilim insanı bildirileriyle katılım sağladı.

Üniversitemiz Recep Tayyip ERDOĞAN Kültür ve Kongre Merkezi Selçuklu Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen sempozyum açılış oturumuna, Rektörümüz Prof. Dr. Abdulhalik KARABULUT, Ağrı Belediye Başkan Vekili Cengiz KILIÇ, Ağrı Cumhuriyet Başsavcısı Adem ÇALIŞ, Cihannüma Ağrı İl Temsilcisi Kemal ATMACA, İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Salih GECİT, akademik ve idari personelle, öğrenci ve vatandaşlar katıldı.

Kırıkkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi'nden Prof. Dr. Adnan KARAİSMAİLOĞLU, Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden Prof. Dr. Nuri ŞİMŞEKLER, Karabük Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden Prof. Dr. Abdulcebbar KAVAK, Uluslararası Mevlânâ Vakfı Başkan Vekili ve Mevlânâ Celaleddin-î Rumî’nin 22. kuşak torunu Esin Çelebi BAYRU'nun davetli konuşmacı olarak yer aldığı açılış oturumunda konuşan Rektörümüz Prof. Dr. Abdulhalik KARABULUT, İsrail'in Filistin'de devam eden saldırılarına dikkat çekerek "Bugün, İslam coğrafyası ve Filistin başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında insanlığın zulüm altında olması bizleri karamsarlığa sürüklemesin. Bizler de Mevlânâ Hazretleri gibi bazen bitmek bilmeyen dertler yağmur gibi üstümüze yağsa da rengârenk gökkuşağının yağmurdan sonra çıkacağını bilmeli, bu gerçeği asla aklımızdan çıkarmamalıyız. Her karanlığın bir şafağı olduğu gibi bu zulümlerin de inşallah adil bir sonucu olur diye dua ediyoruz" dedi.

“‘Pergel gibiyim; bir ayağımla şeriat üstünde sağlamca durduğum halde öbür ayağımla yetmiş iki milleti dolaşıyorum’ diyerek bir Müslüman olarak insanlığı kucaklayabildiğini ve düşüncesinin evrenselliğini ifade eden Mevlânâ Celaleddin-i Rumi’nin sevgi, birlik, beraberlik ve kardeşlik denildiği zaman akla ilk gelen büyük yol göstericilerden biri olduğunu” belirten Prof. Dr. Abdulhalik KARABULUT, “insanlığın huzur ve barış içerisinde yaşaması için O’nun düşüncelerine her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğunu” ifade ederek, sempozyum düzenleme kurulu başkan ve üyelerine, sempozyuma davetli konuşmacı olarak katılan akademisyenlere, sempozyuma bildirileriyle katkı sunan bilim insanlarına ve tüm katılımcılara teşekkür etti.

İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Salih GECİT konuşmalarında “Ortadoğu veya Mezopotamya İrfanı diye de anılan Anadolu İrfanı, esasında İslam Coğrafyasının irfanî tecrübesinin özünü barındıran zengin bir irfandır. Bu irfan ocağının yetiştirdiği âlim, ârif, âşık şahsiyetleri saymak mümkün değildir. Bu ocağın aydınlık saçan bir kandili de Ağrı’nın da içinde bulunduğu Şarkî Anadolu’dur. Burada yetişen Şark ulemasının öncü şahsiyetlerinden birisi de Şeyh Ahmed-i Hanî’dir. Anadolu’nun batısında Mevlânâ Celâledin-i Rûmî neyse doğusundaki Şeyh Ahmed-i Hanî de odur.  Her iki ârif ve âşık da Hz. Muhammed’den aldıkları çırayı nesilden nesile taşıyarak evvela yaşadıkları belde olan Konya ve Bayezid çevresine sonra da bir güneş gibi dünyanın her köşesine taşımışlardır. Böylece dünyanın ilim, irfan, aşk ve iştiyak meydanı olmasını sağlamak üzere gönülden gönüle, lisandan lisana akseden müşterek mesajlar vermişlerdir. Ahmed-i Hanî'nin Mem u Zin eseri ile Mevlânâ Celaleddin-î Rumi'nin Mesnevî’si farklı kültürlerin, coğrafyaların ve dönemlerin ürünleri olmalarına rağmen, her ikisi de derin bir düşünsel zenginliğe ve evrensel anlam taşıyan bir mistisizme sahiptir. Her iki eser de aşk, insanlık, evrensel değerler ve insanın içsel yolculuğu gibi temel konuları ele alır. Ancak, her biri kendi özgün tarzı, anlatımı ve vurgularıyla öne çıkar” ifadelerine yer verdi.

Konuşmalarında “Anadolu İrfânı olarak bilinen ve aslında İslam coğrafyasının derin tecrübesini içeren zengin irfanından söz ederek Şeyh Ahmed-i Hanî ve Mevlânâ Celaleddin-î Rumî’nin Hz. Muhammed'den aldıkları ilhamı nesilden nesile taşıdıklarını” vurgulayan Prof. Dr. Salih GECİT, ayrıca Ahmed-i Hanî ve Mevlânâ’nın öğretilerinin sadece geçmişe ait olmadığını, "Ahmed-î Hanî ve Mevlânâ’nın düşüncelerinin, toplumumuza ve günümüze rehberlik eden unsur olduğunu belirterek Sempozyumun düzenlenmesinde büyük desteklerinden dolayı Rektörümüz Prof. Dr. Abdülhalik KARABULUT’a, Cihannnüma Derneği Ağrı Temsilciliği adına Kemal ATMACA Beyefendiye ve düzenleme kuruluna teşekkür etti.

Açılış konuşmaları sonrası Kırıkkale Üniversitesi’nden Prof. Dr. Adnan KARAİSMAİLOĞLU “Mevlânâ’nın Mesnevî’sinde İnsan Güzelliği”; Selçuk Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nuri ŞİMŞEKLER “Edebiyatımızda ve Kültürümüzde Mevlânâ ve Mevlevîlik”; Karabük Üniversitesi’nden Prof. Dr. Abdulcebbar KAVAK “Mevlânâ’da Tasavvufî Düşünce” ve Hz. Mevlânâ’nın 22. kuşak torunu Esin Çelebi BAYRU “Hz. Mevlâna Celâleddin-î Rumî’nin Birlik Çağrısı” başlıklı konuşmalarını yaptı. Sempozyumumuz  bilim insanlarının iki gün boyunca yaptığı bildiri sunumlarıyla son buldu.



Haberin Fotoğafları