İslami İlimler Fakültesi ve Meham'ın (Mevlana Halid-i Bağdadi Uygulama ve Araştırma Merkezi) birlikte düzenlediği İslam'da Rüya konulu seminerde merkez müdürü Dr. Öğr. Üyesi Mikail DUMLU rüyanın rahmani rüya, şeytani rüya ve şuur altı rüyaları olarak üç grupta değerlendirebileceğini dile getirdi. Hocamız ayrıca rahmani rüyaların salih rüyalar olduğunu ve birebir gerçekleştiğini; şeytani rüyaların kulun psikolojisini bozup ibadet ve taatten düşürmeye yönelik olduğunu; şuur altı rüyaların ise kişinin gerek fizyolojik ihtiyaçlarının gerekse kendisini etkileyen yaşanmış olayların tesiriyle görülen rüyalar olduğunu söyledi.
Şeytani rüya görüldüğünde Allah Teâlâ (c.c.)’ya sığınarak o rüyanın kimseye anlatılmaması gerektiğini, şuur altı rüyaların ise asla değer verilecek bir özellikte olmadığını dile getiren hocamız, bu tür rüyaların tabiri gerektirecek değerde olmadığını ayrıca vurguladı.
Hocamız konuşmasında rüya tabiri yapacak kişilerde bulunması gereken özelliklere de değinerek rüya tabirinde bulunacak kişilerin misal alemi dediğimiz ölülerin ve üç harflilerin yaşadığı alem hakkında vukûfiyetinin olması gerektiğine değindi. Rüyaların salih, takva ehli ve ilim ehli olup ayrıca rüya göreni kıskanmayacak kişilere yorumlatılabileceğini ifade etti.
Son olarak Peygamber Efendimiz (s.a.v)' in rüyalarından, ashâb-ı kirâm’ın rüyalarından ve İslam tarihinde yer alan meşhur şahsiyetlerin rüyalarından ve bu rüyaların nasıl tabir edildiğinden bahseden hocamız bize kötü gibi gelen rüyaların çok iyi anlamlar ifade edebileceğine ve yaşadığımız dünyanın kurallarının rüyaları tabir etmede yeterli tecrübeye sahip olamadığı konusunda da ikna edici bilgiler aktardı.