Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da azaptan kurtuluş olan Ramazan Ayını iman, ibadet, ihlas, sıdk, teslimiyet ve samimiyet ile idrak etmenin mutluluğu içindeyiz. Bu ayda beş vakit namazın yanında akşamları kıldığımız teravihlerimizle, her gün Kur'an-ı Kerîm'i okuduğumuz mukabelelerimizle, iftar davetlerimiz ve sahur vaktindeki şükür ve yalvarışlarımızla ümmet olarak Nebevî atmosferin hâkim olduğu Asr-ı Saadette yaşamış gibi olduk.
Yüce Kitabımız Kurân-ı Kerîm’in Hira Mağarasında nazil olmaya başladığı, bin aydan daha hayırlı Kadir gecesinin bulunduğu bu mübarek ayda Müslümanlar olarak Ramazan’ın irade eğitiminden geçtik, onun manevi hastalıklara şifa veren faziletlerini yaşadık, mümin gönülleri ibadet nuruyla dirilten yönlerini doya doya yaşadık. Şimdi ise Bayram sürecine girerek sevincimizi, mutluluğumuzu paylaşma, birlik ve beraberlik duygularımızı fiiliyata geçirme zamanıdır.
Ramazan ayının hitamında bir taraftan bayram sevincini gönlümüzün derinliklerine kadar yaşarken diğer taraftan başta Gazze olmak üzere İslâm dünyasının birçok yerinde acı, ızdırap ve gözyaşı içinde işgal ve zulme maruz kalan kardeşlerimizin sıkıntı, keder ve dertlerini de paylaşıyoruz. Bu nedenle bizler özellikle bu sene Ramazan Ayı boyunca hüzünle kuşatılmış buruk bir sevinç içinde eda ettiğimiz ibadetlerimizin peşi sıra ümmetin bu dertlerden kurtulması, Filistin ve işgal altındaki diğer İslâm diyarlarının azat olması için bol bol dualar da ettik. Zulüm ve haksızlık temeli üzerine kurulup süper güçlerin zayıf ülke ve halkları ezdiği dünyanın bu haliyle insanlığa mutluluk ve huzur verecek bir dünya olmadığını çok iyi bildiğimizden ümmet olarak Kur'ân'ın huzur, aydınlık ve hidayet dolu mesajlarının tüm dünyaya hakim olması için gayret göstermeli ve bu çerçevede mükellef olduğumuz tebliğ ve cihad vazifemizi eda etme bilincimizi hatırlamalı, hatırlatmalıyız.
Yüce Allah'tan niyazımız ibadetlerimizin makbuliyeti, sevinçlerimizin artması, sıkıntılarımızın giderilmesi, ümmetimizin ve dünyanın mazlum haklarının kurtulması yönündedir.
Bu duygu ve düşüncelerle tüm İslâm dünyasının, milletimizin, üniversite ve fakültemizin bütün akademik ve idari personelinin Ramazan Ayı boyunca eda ettikleri ibadetlerin makbul olmasını, Ramazan ayı ve Bayramının maddi-manevi bereketiyle dünya ve ahiret saadetimize vesile olmasını, nice nice bayramlara sağlıkla ve huzurla erişmemizi yüce Allah’tan niyaz ederek, cümlemizin Ramazan Bayramını tebrik ediyorum.
Prof. Dr. Mehmet Salih GECİT
İslami İlimler Fakültesi Dekan V.