Yine bir Ramazan ayını idrak ettik ve yine bir Ramazan ayını uğurluyoruz. Eskiden beri devam eden ve bize kadar ulaşan güzel bir adet olarak Ramazan Oruçlarından sonra camilerde kılınan teravih namazlarından evvel, ilk 15 günde "MERHABA YA ŞEHR-İ RAMAZAN" denilmekte iken son 15 günde "ELVEDA YA ŞEHR-İ RAMAZAN" denilmektedir.
Evet, Ramazan ayına, Ramazan orucuna, Kadir Gecesine, Ramazan ayının son 10 gününe, bu bereket ve rahmet atmosferine veda ediyoruz.
Veda etmekle de işimiz bitmiyor yeni bir sürece giriyor, hem eskiyi dua, istiğfar, ümit ve tevekkül ederek taçlandırmanın, hem de yeninin sevincini taşımanın sevincini, bayram olarak yaşayacağız.
Ramazan ayının bereketinden istifade ettiğimiz, ibadetlerimizi eda ettiğimiz, dualarımızı Yüce Rabbimize arz ettiğimiz için mutluyuz.
On bir ayın sultanı olan mağfiret ayını, Kadir Gecesinin bereketlerinin toplandığı mübarek zamanı idrak ederken çok mutluyuz.
Şimdi ise bir aylık oruç, teravih, Kur'an kıraati, dua, istiğfar, tevbe, kardeşler arası iftar davetiyeleri ve bin bir iyilik vesilesiyle bir ay boyunca beklediğimiz bayrama ulaştık.
Hz. Peygamber Efendimiz Medine'ye hicret ettiğinde insanların bazı farklı bayram türlerini kutladıklarını görmüş, bunların da çoğunlukla şirk, küfür, nifak ve günah unsurları içerdiğini müşahede etmiş, bunlara karşı Müslümanları tevhidin mesajlarının hâkim olduğu iki mübarek bayram olan Kurban Bayramı ve Ramazan Bayramı’nı kutlamaya teşvik etmiştir.
Burada birkaç hadis nakledelim:
"Arefe günü, kurban günü ve teşrik günleri biz Müslümanların bayramıdır. Bu günler yeme içme günleridir"( Ebu Davud, Savm:50; Tirmizî, Savm:59; Nesâî, Menasik:195).
"Bu günümüzde yapacağımız ilk şey namaz kılmaktır"(Buhârî, İdeyn: 3; Müslim, edâhi: 7).
"Sevabını Allah'tan umarak iki bayram gecesinde kalkıp ibadet eden kimsenin kalbi, kalblerin öldüğü gün ölmez." ( îbni Mace, Sıyam: 67).
Peygamberimizin Aleyhissalâtü Vesselam cemaate hitaben bir hutbe okuduğunu anlatan îbni Mes'ud (r.a.) devamla şöyle der:
"Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam üzerine şehadet ederim ki, o namazı hutbeden önce kıldı. Sonra hutbe okudu. Daha sonra kadınlara işittiremediğini düşünüp onların yanına geldi. Onlara hatırlatmalarda bulundu. Ve şu ayeti okudu: “Ey Peygamber! İnanmış kadınlar Allah’a hiçbir şey ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında uydurdukları iftira ile gelmemek, iyi işlerde sana isyan etmemek konusunda biat etmeye geldikleri zaman, biatlerini kabul et ve onlar için af dile! Şüphesiz ki Allah, Gafûr ve Rahim’dir.” Sonra:
– Bütün bunlar üzerine biat eder misiniz? diye sordu. İçlerinden biri:
– Evet Yâ Rasulallah! dedi. Allah Rasulü (s.a.s.):
– Sadaka verin! buyurarak onları zekât vermeye teşvik etti. Onu dinleyen hanımlar kulaklarındaki küpeleri, kollarındaki bilezikleri çıkarıp ne kadar yüzük gerdanlık varsa onları çıkardılar. Bilâl-i Habeşî elbisesini yere serdi:
– Anam babam size feda olsun bağışlarınızı getirin diye seslendi. Hanımlar bileziklerini, küpelerini, yüzüklerini Bilâl-i Habeşî’nin elbisesinin üzerine koymaya başladılar. Elbise takılarla doldu. Allah Rasulü (s.a.s) bayram bittikten sonra orada durmayıp evine ailesinin yanına döndü.” (Müslim, Selatü'l-İdeyn: 2).
Resulullah (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “Bayramınızı tekbir getirmek suretiyle süsleyiniz.” (et-Tergîb ve't-Terhîb Trc. 2:332)
Yüce Allah'ın bir ay boyunca eda ettiğimiz ibadetlerimizin makbuliyetine alamet ve emaret kıldığı bu bayram, bizim için maddi ve manevi mutluluk vesilesidir. Bizler de bayramlar vasıtasıyla ibadetlerimizin devamını sağlamalı, terk ettiğimiz günahlarınızı artık işlememeli, birbirimizi ziyaret ederek, fakirlere sahip çıkarak, insanlarla ilişkilerimizi güçlendirerek İslam kardeşliği binasını muazzam bir temele kavuşturmalıyız.
Şimdiden tüm İslam aleminin Ramazan Bayramı’nı kutlar, başta Filistin ve Gazze olmak üzere dünyanın her tarafına barış, kardeşlik, sulh ve sükunete, emniyet ve huzura vesile olmasını Yüce Allah'tan niyaz ederim. Tüm akademik ve idari personelimizin, dünyanın her yerinde Ramazan Ayını ve Ramazan Bayramı’nı idrak eden bütün Müslüman kardeşlerimin bayramını kutlar, herkes için iki cihan saadeti dilerim.