Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) Rektörü Prof. Dr. İlhami Gülçin, İstanbul Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda düzenlenen "Sağlıkta Teknolojik İstiklal" çalıştayına katıldı. İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan’ın da yer aldığı çalıştayda Sağlıkta Teknolojik İstiklal” bildirgesi Prof. Dr. Gülçin’in de aralarında yer aldığı 9 bilim insanı tarafından imzalandı.
İlim Yayma Ödülleri İstişare Kampı Sağlıkta Teknolojik İstiklal çalıştayına, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, İlim Yayma Cemiyeti Başkanı Yusuf Tülün, İlim Yayma Ödülleri Ödül Komisyonu Başkanı Prof. Dr. İdris Sarısoy, 2019, 2021 ve 2023 İlim Yayma Ödülleri’nde ödül alan akademisyenler, basın mensupları ve çok sayıda davetli katıldı.
Sağlık alanında kapsamlı stratejik dönüşümlerin ele alındığı toplantıda “Sağlıkta Teknolojik İstiklal” bildirgesini AİÇÜ Rektörü Prof. Dr. İlhami Gülçin, Prof. Dr. Fikrettin Şahin, Prof. Dr. Mehmet Zahmakıran, Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu, Prof. Dr. Zekai Şen, Prof. Mustafa Soylak, Prof. Dr. İbrahim Akduman, Prof. Dr. Zekeriya Kurşun ve Doç. Dr. Hümeyra Özturan imzaladı.
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, İlim Yayma Ödülleri kapsamında "Sağlıkta Teknolojik İstiklal" konulu çalıştaya ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Hem karar yapıcıları yönlendirmek, beslemek hem kamuoyunu bilim dünyasının serencamıyla ilgili bilgilendirmek açısından her yıl bu tür bir çalışma sonucunda ödül sahibi hocalarımızın kamuoyuyla iletişim kurmasını, bir bildiri etrafında paylaşım yapmasını arzu ediyoruz. Bu doğrultuda bu sene ilk çalışmayı gerçekleştirmiş olduk" dedi.
Rektör Prof. Dr. İlhami Gülçin, çalıştayın Türkiye’nin sağlık alanındaki ilerleyişi için bir dönüm noktası olacağını belirtti. Prof. Dr. Gülçin, “Sağlık alanında atılacak adımlarla, ülkemiz tüm ihtiyaçlarını kendisi üreten, geliştiren ve hayata geçiren bir ülke konumunda olacaktır. Çalıştay ve kamuoyuyla paylaşılan bildirgenin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Çalıştayın sonunda, kamuoyuyla paylaşılan bildirgede şunlara yer verildi:
“Sağlık sektörü ülkelerin stratejik bağımsızlığı ve gelişmişlik düzeyleri açısından belirleyici bir alan olmaktadır. Güçlü bir sağlık sistemi sadece toplumsal refahın değil, aynı zamanda ulusal güvenlik ve ekonomik kalkınmanın da vazgeçilmez unsuru olmaktadır. Türkiye, son yıllarda sağlık sektöründe kaydettiği önemli ilerlemelerle bölgesel bir sağlık üssü olma konumuna gelmiştir. Yüksek kaliteli hastane altyapısı ve yetişmiş insan kaynağıyla sağlık turizminde uluslararası rekabet gücünü artırmış, dünya genelinde tercih edilen bir destinasyon haline gelmiştir. Buna karşın sağlık teknolojilerindeki tüm bu gelişmelere karşın tıbbi cihazlar, ilaç, ilaç ham maddeleri, biyoteknolojik ürünler ve dijital sağlık teknolojileri gibi birçok kritik alanda dışa bağımlılığı halen devam etmektedir. Bu bağımlılığın Türkiye’nin sağlık sisteminin dayanıklılığını ve küresel liderlik iddiasını zayıflatmakta, sürdürülebilir büyüme ve inovasyon temelli bir sağlık ekosisteminin inşasını zorunlu kılmaktadır. Bunun için yerli ve milli sağlık teknolojilerinin güçlendirilmesi gerekmektedir. Güçlü ve bağımsız bir sağlık sektörü tesis edilmeden küresel ölçekte lider ülke olma hedefine ulaşmak mümkün değildir. Türkiye'nin sağlık alanında lider ülke olabilmesi için kritik öneme sahip yerli ve milli üretim kapasitesinin güçlendirilmesi, dışa bağımlılığının azaltılması ve sürdürülebilir sağlık ekosisteminin inşası büyük önem arz etmektedir”
Basın ve Halkla İlişkiler Danışmanlığı